Ekonomi

İtalya’nın Co.Svi.G jeotermal enerji modeli Türkiye’ye örnek olabilir

Jeotermal enerji kurulu gücünün tamamının İtalya’da bulunduğu Toskana Bölgesi’nde yaklaşık 30 yıldır uygulanan Jeotermal Sahalar Geliştirme Konsorsiyumu (Co.Svi.G) modeli ile bölgenin elektrik üretiminin yüzde 33’ü sağlanıyor. jeotermal enerji ile yapılırken, aynı zamanda konsorsiyumun çalışmaları da bölgede teknolojinin gelişmesine katkı sağladı. ve artan istihdam olanakları. Jeotermal alanındaki bu uygulamanın Avrupa’nın en yüksek jeotermal konsey gücüne sahip olan Türkiye’de de uygulanabileceği sektör temsilcileri tarafından ifade edildi.

Co.Svi.G Konsorsiyumu paydaşlarından Enel Enerji’nin jeotermal enerji santralinde Yenilenebilir Enerji Araştırmaları Derneği (YENADER) tarafından düzenlenen toplantıda, İtalya’nın jeotermal kaynaklarının kullanımına ilişkin sunumlar yapıldı. Görüşmede, İtalya ve Türkiye ortaklığı ile olası işbirlikleri hakkında bilgi paylaşıldı.

?????????Co.Svi.G Jeotermal Enerji Geliştirme Bölüm Başkanı Loredana Torsello açılış konuşmasında Co.Svi.G’nin Toskana’da halka açık bir şirket olduğunu ve bu yapının 16 belediyede faaliyet gösterdiğini belirterek, yerel yönetimler ve jeotermal enerji sahaları. gösteren firmalardan oluştuğunu söyledi.

Bu modelin dünyada jeotermal enerjinin gelişmesi için önde gelen modellerden biri olduğunu belirten Torsello, “1988 yılında kurulan model ile yerel sosyo-ekonomik kalkınmaya katkı sağlamanın yanı sıra jeotermal enerji alanında yerel yönetimlerle iş birliği yapılmıştır. Böylece jeotermal enerjide ihtiyaç duyulan yatırımlar için teknik ve finansal gereksinimlerin organizasyonu kolaylaştı.” dedi.

Torsello, Co.Svi.G modeli sayesinde paydaşların jeotermal enerji operasyonlarını daha kolay ve organize hale getirdiğine dikkat çekerek, bu modelin sürdürülebilir kalkınma için gerekli olan temiz kaynakların kullanımının artırılması hedefine ulaşmada hızlandırıcı olduğunu sözlerine ekledi.

Jeotermal yatırımlar için 30 milyon euro

Enel Enerji Araştırma Birimi Lideri Alessandro Lenzi de, 916 megavatlık jeotermal enerji heyetine sahip İtalya’nın, geçen yılın sonunun getirdiği prestijle Avrupa’da Türkiye’den sonra ikinci sırada yer aldığını söyledi.

İtalya’da jeotermal enerjinin ağırlıklı olarak elektrik üretiminde kullanıldığını ifade eden Lenzi, “Konut ısıtmasında kullanılan jeotermal enerjiden maksimum verim almak için Co.Svi.G ile son 30 yıldır organize bir şekilde çalışıyoruz. ,termal turizm ve sera ısıtma.Yıllık elektrik üretimimiz 5,5 dir.Teravatsaat, jeotermal enerji sayesinde doğal gaz kullanımının azaltılması da sağlanmıştır.Özellikle Toskana’da evlerde ısınma, mahallelerde gerekli ısıtma işlemini gerçekleştirmekteyiz. Jeotermal akışkan sayesinde seracılık yapıyoruz.Bu alanda teknolojiler geliştiriyor ve halkın bu güç kaynağından daha fazlasına ulaşmasına yardımcı olacak projeler geliştiriyoruz.Bunun 33 tanesi jeotermal enerji ile karşılanıyor.” ifadelerini kullandı.

Jeotermal enerji yatırımlarının devam edeceğini ve 2018-2024 dönemi için 30 milyon Euro’luk altyapı yatırımlarının planlandığını belirten Lenzi, şunları kaydetti:

“Yerel yönetimlerin daha fazla jeotermal enerjiden faydalanması için çalışmalarımızı artırırken, jeotermal enerjinin fiilen kullanımını da artırmayı hedefliyoruz. Son beş yılda doğrudan ve dolaylı 1800 iş imkanı yaratan bu departman, aynı zamanda sosyo-ekonomik kalkınmaya da katkı sağlıyor.” -ekonomik kalkınma.Kovid sonrası dönemde genç istihdamını artırmaya yönelik çalışmalara hız vereceğiz.Böylece İtalyan ekonomisine sadece güç olarak değil her alanda katkı sağlamaya devam edeceğiz.”

“Co.Svi.G Modeli Türkiye’de Uygulanabilir”

YENADER Başkanı Prof. Dr. Kerem Alkin, Türkiye’nin geçen yıl sonu itibarıyla 1686,3 megavatlık jeotermal elektrik kurulu gücüyle dünyada dördüncü, Avrupa’da birinci sırada yer aldığını hatırlattı.

Türkiye’de jeotermal enerjiden elektrik üretimine ilginin arttığını, konut ısıtma ve tarım alanında Ege Bölgesi’nin örnek olduğunu belirten Alkin, “Co.Svi.G Modeli Toskana Bölgesi’nde örnek olarak uygulanabilir. Bu model jeotermal enerjiye uygulanabilir.Bu modelde jeotermal sürecin tüm yönleri bölgedeki tüm kanaat önderleri ve paydaşlar tarafından sahiplenilir.16 yerel yönetim ve Toskana Bölgesi yönetiminin de çabalarına tanık olduk. jeotermalin katma değere dönüştürülmesi için tesisleri kuran enerji şirketleri, akademik camia ve araştırma kurumları olarak birçok tarafla birlikte, “Bu, üretimi iyileştiren ve artıran bir model. Ege Bölgesi’ndeki yerel yönetimler ve enerji şirketleri de örnek bir modelle maksimum kapasitede jeotermal enerji kullanımını hedefleyebilir” dedi.

Alkin, dünya çapında jeotermal enerji algısının bazı kavramsal yanılgılar içerdiğini belirterek, bu tür kapsayıcı modellerle doğru bilginin halka daha hızlı ve etkin bir şekilde aktarılabileceğini belirtti.

Jeotermal enerjinin yerli bir kaynak olduğuna ve diğer yenilenebilir enerji kaynaklarına göre 24 saat enerji üretilebildiğine dikkat çeken Alkin, şöyle konuştu:

“Enerji arz güvenliğinin sağlanması açısından özellikle son dönemde yaşanan elektrik krizlerinde bu kaynağın kapasitesinin artırılması daha da değer kazanmıştır. Co.Svi.G modeli Türkiye’nin yaşadığı sıkıntıları zaman zaman yaşamıştır. Gün gelmiştir. , jeotermal enerji tesislerinin gıda ve tarım ürünlerine zararlı olup olmadığını sorguluyor.Akademisyenler ve STK’lar detaylı çalışmalar yapmışlar.Jeotermal tesislerin zararı olmadığını net bir şekilde ispatlamışlar.Mesela Türkiye’de durumlar yaşanıyor.Çalışmalar yapıldı. Söz konusu tarım arazilerinde herhangi bir zarar olup olmadığını görmek için aynı model üzerinde.Buradaki sonuçlar da açık ve net bir şekilde “Bu çalışmalar sonucunda bölge halkının jeotermal enerjiye güvendiği ortaya çıktı. Benzer bir model Türkiye’de de uygulanabilir.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu