İşlevini ve Faydasını Söyleyen Bauhaus Sanat Akımının Mimariden Tekstile Uzanan Olağanüstü Hikayesi
Merhaba. Türkiye’de sanatın sanat ya da toplum için olduğu savunulurken, 1919’da Almanya’da Bauhaus adlı bir akım ortaya çıktı. Kendini kolaylık, fayda ve işlev olarak tanımlayan bu akım, sadece mimaride değil, sinemada da uygulanabiliyor. dokuma, heykel, fotoğrafçılık ve performans sanatları. Bu bağlamda Bauhaus akımının nasıl ortaya çıktığını, sanatçılarının hangi işlere imza attığını ve akımın etkilerini yazdım.
İyi okumalar dilerim.
Not: Benim için sanat hem toplum hem de sanat içindir.
Bauhaus olmadan dünyamızın çok farklı görüneceğini düşünüyorum. Büyük alışveriş merkezlerinde ev eşyası aradığımız pazardan değil, Bauhaus hareketinden bahsediyorum.
Gösterişli modernist binalardan metrolardaki reklamlara kadar Bauhaus sanat akımının etkisini gündelik hayatta görmemek mümkün değil. Avrupa ve Amerika’da sıradan. Peki Almanya’daki küçük bir sanat okulunun çağdaş dünyamızın görünümü üzerinde nasıl bu kadar büyük bir etkisi oldu?
Bauhaus, Almanca’da kelime anlamı olarak “inşaat evi” anlamına gelir ve her şey bu kelime ile başlar. Daha sonra bu sanat hareketi, açıkça estetik ticari markalara sahip daha büyük bir harekete dönüştü.
Bauhaus, 1919-1933 yılları arasında süregelen bir Alman sanat akımıdır. Amacı, bir bireyin sanatını seri üretim ve işlevle birleştirerek tüm sanatsal ortamları tek bir yaklaşımda birleştirmekti. Bauhaus tasarımı çoğunlukla soyut, köşeli ve geometrik olup, az süslemelidir. Peki bu hareket nasıl ortaya çıktı?
Bauhaus sanat akımı, 1919’da Almanya’nın Weimar kentinde mimar Walter Gropius tarafından kuruldu. Amacı, sanata kapsamlı bir şekilde yaklaşan bir ekole liderlik etmekti. Gropius, fotoğraf, heykel ve mimarlık için bir okula sahip olmak yerine, tüm bu sanatları tek bir çatı altında toplamak istedi.
Walter Gropius, Bauhaus hakkında şunları söyledi: “Bizim yol gösterici ilkemiz, tasarımın ne entelektüel ne de maddi bir mesele olduğu, sadece yaşamın ayrılmaz bir parçası olduğu ve medeni bir toplumdaki herkes için gerekli olduğuydu.”
1925’te Weimar okulu kapatılmak ve Dessau’ya taşınmak zorunda kaldı. Sanata radikal yaklaşımın tanımlandığı yer Weimar’dayken, bugün bildiğimiz Bauhaus tarzının gerçekten ortaya çıktığı yer Dessau’ydu.
Gropius estetik bir marka yaratmak için yola çıkmadıysa da -o daha çok sanatın nasıl yaratıldığı süreciyle ilgileniyordu- okulunun tarzı yavaş yavaş ortaya çıktı. Seri üretim işlevine yapılan vurgu, Bauhaus tasarım okulunun çalışmalarının çoğunu soyut, modernist ve çok sade hale getirdi.
Bauhaus sanat akımı çatısı altında tipografi, mimari, ahşap işçiliği, set tasarımı, fotoğrafçılık ve daha pek çok alanda çalışan sanatçıları içeriyordu. 1932’de Bauhaus hareketi büyük ilgi gördü. Artan popülaritesinden yararlanmak yerine, okul kendisini Almanya’nın yeni Nazi hükümeti tarafından kuşatılmış halde buldu.
Okul kısa bir süreliğine Berlin’e taşındı, ancak 1933’te Hitler’in artan baskısı nedeniyle kapılarını kapatmak zorunda kaldı. Bauhaus sanat hareketi, kendi alanlarını büyük ölçüde etkileyen çok sayıda sanatçıdan oluşuyordu. Okuldan çıkan en büyük isimlerden bazıları şunlardı:
walter gropius
Marcel Breuer
Paul Klee
Annie Albers
Bauhaus hareketi sinemayı nasıl etkiledi?
Örneğin Alman dışavurumcu Dr. Kabine’nin tacı olan Caligari sinemasını ele alalım. 1920’de çekilen bu film, Bauhaus’un sinemasal etkisinin başlangıcını işaret ediyor. Keskin köşeler ve minimal dekorasyon hepsi Dr. Caligari’de bulunabilir.
Fritz Lang’ın 1927’de vizyona giren filmi Metropolis de hareketin mimari yaklaşımını kullanıyor. 1960’lara gelindiğinde, Bauhaus kültürü o kadar kökleşmişti ki, hicivli film yapımcısı Jacques Tati, 1967 yapımı Playtime sinemasında stille alay etti.
Peki bu sanatçılara ne oldu?
Bauhaus akımının günümüze yansımaları nelerdir?
Bauhaus ideolojisi bize estetiğin yeni bir tanımını verir: gelecek için rahatlık, fayda ve işlev. Bu kavramsal yaklaşım aynı zamanda sanatın görünüşünü ve hissini de değiştirdi. Bu felsefi fikir hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarını bekliyoruz.